Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in `Büyük Bozkırın Yedi Özelliği` Başlıklı Makalesi Hakkında Genel Sekreter Baghdad Amreyev’in Açıklaması;

Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in `Büyük Bozkırın Yedi Özelliği` Başlıklı Makalesi Hakkında Genel Sekreter Baghdad Amreyev’in Açıklaması;
Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in “Büyük Bozkırın Yedi Özelliği” başlıklı son makalesi sadece Kazakistan`da değil, tüm Türk dünyasında muazzam heyecan, coşku ve merak yarattı.

Geride bıraktığımız 27 yıllık bağımsızlık döneminde, yeni kurulan Türk devletleri ulus oluşturma ve devlet kurma süreçlerinde uzun bir yol kat etti. Bu bakış açısıyla ve Türk dünyasının otuz yıllık zaman zarfında, özellikle son on yıl içinde daha kurumsal unsurlarla ilerlemeye devam eden bir ortaklığı kurmayı başardığı göz önünde bulundurularak, modern yaşamı büyük ölçüde etkileyen ve önemli teknolojik yeniliklere yol açan ortak tarihimiz ve kültürel mirasımız hakkında yeni bir fikir edinme ve farkındalık yaratma şansı yakalayabildiğimiz bu kayda değer makalenin kaleme alınması için daha iyi bir zamanlama olamazdı.

Makalede Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Kazakistan`ın tüm yönleriyle ve bileşenleriyle büyük bozkır uygarlığı çalışması için üstleneceği geniş kapsamlı araştırma ve incelemeleri duyurmakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası tarihçiler, akademisyenler ve sanatçılar topluluğuna tarihsel bilincin modernleşmesini sağlayacak bu çalışmaya katılmaları için çağrıda bulunuyor. Ortak tarih, ortak dil, ortak kimlik ve ortak kültür olarak dört ana unsur üzerine inşa edilen Türk Konseyi, Cumhurbaşkanı Nazarbayev tarafından teklif edilen projelere tam kapasite ve tüm kaynakları ile katkı sağlamaya hazırdır.

Üstün bir devlet adamı ve bir stratejist olarak haklı bir saygınlığa ulaşmış olan ve “Türk Dünyasının Lideri” olarak kabul edilen Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Türk dünyasındaki işbirliğinin çeşitli alanlarda kurumsallaşmasına öncülük ederek, Türk dünyasının birliğinde her zaman önemli bir rol oynamıştır. Türk entegrasyonuna olan yaklaşımı, rasyonalite ve gerçekçiliğe verdiği önem, karşılıklı yarar ve dengeli strateji üzerine tesis edilmiş sağlam temelleri ile diğerlerinden farklıdır. Sayın Nazarbayev`in, tarih hakkındaki ortak anlayışımızı yeni bir bakış açısı ile gözden geçirme, büyük atalarımızın hatıralarını güçlendirme, tarih ve kültür mirasını genç nesillere aktarabilmek amacıyla Türk medeniyetinin zenginliğini, mevcut eğilimler ve beklentilerle birleştirerek, bu mirası sürdürmeyi teşvik etme çağrısı ciddiyetle uygulanacaktır.

Türk dünyasındaki işbirliği mekanizmalarının beşiği olarak Türk Konseyi, kuruluşundan bu yana, faaliyetlerini geniş bir kapsamda yürütmüş ve Üye Devletlerin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine doğrudan katkıda bulunan tüm işbirliği alanlarında önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Bu çalışmalar aynı zamanda mevcut işbirliğini derinleştirmek ve genişletmek için gerçek potansiyele ışık tutarak somut sonuçlar vermiştir. Bu bakımdan, Türk Konseyi`nin Türk dünyasının ortaklıkları ile ilgili önemli başarılarından bahsetmekte fayda bulunmaktadır.

Türk dünyasında eğitim, turizm, gençlik ve spor alanlarında yapılacak işbirliğinin, gelecek nesillerin ortak tarihlerine dair daha kapsamlı bir anlayışa sahip olmaları ve miraslarının zenginliğini daha iyi değerlendirmeleri için özellikle hayati bir öneme sahip olduğuna inanıyorum.
Bu bağlamda Türk Konseyi, genç nesillerimizin ortak tarihimizi ilk elden öğrenmelerini sağlayacak ve Üye Devletlerin önde gelen tarihçileri tarafından hazırlanan ortak tarih ders kitabı gibi önemli bir projeyi başlatmıştır. Türk Konseyi Devlet Başkanları tarafından verilen talimatlar uyarınca Türk Konseyi, Türk Akademisi ile işbirliği halinde, gelecek yıl Üye Devletlerin ulusal müfredatlarına eklenecek olan 15. yüzyıla kadar olan dönemi kapsayan ortak Türk tarihi ders kitabını başarıyla tamamlamıştır.

Cumhurbaşkanı Nazarbayev`in makalesinde de belirtildiği gibi, “Mekân her şeyin, zaman tüm olayların ölçüsüdür. Mekân ile zamanın kesiştiği yerde millî tarih başlar.” Tarihin coğrafya ve insan unsurunu tam anlamıyla kavramadan öğretilemeyeceğinin bilincinde olan Türk Konseyi, bu ilk projenin ardından ortak Türk coğrafyası ve edebiyatı üzerine ders kitaplarının hazırlık çalışmalarını da başlatmıştır. Bu bağlamda, Türk Akademisi bahse konu ders kitaplarının temellerini atma sürecindedir.

Doğu ve Batı arasındaki kavşakların merkezi olan eşsiz bir coğrafyada yer alan Türk Konseyi Üye Devletleri, Avrasya`nın kalbinde yer alan, malların küresel değişim merkezi olan ve uluslararası entelektüel işbirliğini simgeleyen Büyük İpek Yolu boyunca uzanan Türk Medeniyetinin tarihi izleri ve mirasını dünyanın dört bir yanındaki ziyaretçilerle buluşturmak için eşsiz bir fırsat sunan Modern İpek Yolu Ortak Tur Projesi`ne de imza atmıştır.

Genç nüfusa sahip olan Türk Konseyi, gençlere ve gençlik etkinliklerine son derece önem vermekte, gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak, aynı tarih, kültür ve dili paylaşan gençler arasında sosyalleşmeyi teşvik etmek ve aynı zamanda ortak geçmişleriyle gurur duyan ve ortak geleceğe dair hedefleri olan bir nesil yaratma konusunda özel bir çaba göstermektedir. Bu çerçevede Türk Konseyi gençlik festivalleri ve kampları düzenlemekte ve Üye Devletlerde gençler arası diyalog için çeşitli platformlar oluşturulmaktadır.

Cumhurbaşkanı Nazarbayev, göçebe köklerimizin modern yaşamın çeşitli yönlerinin doğuşu üzerindeki etkisini vurguladığında, Türk halklarının manevi bilincini ve tarihi hatırasını yeniden canlandırmak, atalarımızın kültürünü korumak ve gururlu göçebe uygarlığımızı desteklemek vizyonuyla Türk Konseyi tarafından başlatılan “Dünya Göçebe Oyunları” adlı önemli girişim dünya sahnesine sunuldu. Dünya çapında büyük ilgi ile karşılanan Dünya Göçebe Oyunlarının popülerliğini ve atalarımızın mirasını canlı tutma yönündeki önemli rolünü koruyacağından eminim.

Türk dünyası diyaloğu ve siyasi işbirliği için de Türk Konseyi yeni fikirlerin ve inisiyatiflerin geliştiği ve mümkün olan en üst düzeyde uygulandığı eşsiz bir platformdur. Türk işbirliği örgütlerinin çalışmalarına vizyonları ve bilgelikleri ile ışık tutan ve Türk dünyasındaki kolektif ruhun canlılığını sağlayan Devlet Başkanlarımızın öncü rolünü tekrar tekrar vurgulamalıyız. Türk halkları arasında daha fazla işbirliğini güçlendirmek için sıklıkla ortaya koydukları görüş, fikir ve inisiyatiflerin yeni yollar açtığını söylemek yerinde olacaktır.

Bu bağlamda, Kazakistan`ın dünyaya bakış açısı ile Türk dünyasının geleceğine yönelik vizyonunun temelini oluşturan “Büyük Bozkır`ın Yedi Özelliği”nin anlaşılması ve sürdürülmesi büyük çabalar gerektirecektir.

Cumhurbaşkanı Nazarbayev bu çabalara yardım etmek için bir dizi proje önermiştir: “Arşiv 2025”, “Büyük Bozkırın Büyük İsimleri”, “Türk Medeniyeti: başlangıçtan bugüne”, “Antik Sanat Müzesi ve Büyük Bozkır Teknolojisi ”,“ Bozkır Halk Biliminin Dijital Antolojisi ”ve “Sinema ve Televizyonda Tarih ”. Üye Devletlerinin sürekli desteğiyle, Türk Konseyi şüphesiz Kazakistan yetkilileriyle ulusal tarihin yeni vizyonu konusunda yakın bir işbirliği içinde olacaktır.

Bu işbirliğinin önemli bir fark yaratacağını ve kolektif kimliğimize ve beraberliğimize önemli ölçüde katkıda bulunacağını akılda tutmalıyız ki bu da, ortak hareketimizle Devletlerimizin ve halklarımızın karşı karşıya kaldığı mevcut ve gelecekte ortaya çıkması muhtemel zorluklara çözüm bulmanın yolunu açacaktır.

Türk dünyasının gelişmesine ve bütünleşmesine yalnızca Türk dünyasının ortak çabaları ve birliği ivme kazandırabilir. Türk dünyasının yeniden uyanışı için, Türk dili konuşan bütün devletlerin ortak faaliyetlerinin daha da artırılması ve birbirleriyle olan işbirliğinin aynı seviyeye getirilmesi gerektirmektedir. Bu çerçevede, Türk Konseyi, Üye Devletlerle yakın işbirliği içinde Türk Devletlerinin daha fazla desteklenmesi ve geliştirilmesi için daha fazla girişim ve proje üretilmesi yönünde hiçbir çabadan kaçınmayacaktır.