Konferansın Açılış törenini takiben “Hocalı Soykırımı: 20. Yüzyılın Sonunda Bir İnsanlık Trajedisi” konulu panele geçilmiştir.

Konferansın Açılış törenini takiben “Hocalı Soykırımı: 20. Yüzyılın Sonunda Bir İnsanlık Trajedisi” konulu panele geçilmiştir.
Türk Keneşi Eski Genel Sekreteri Emekli Büyükelçi Halil Akıncı’nın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi milletvekili Elman Mammadov; Giresun Üniversitesi Eski Rektörü ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı Danışmanı Prof. Dr. Aygün Attar; Avrasya Araştırmaları Merkezi Onursal Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Engin Lütem; Rusya Federasyonu’ndan tarihçi Oleg Kuznetsov; Utah Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yavuz; ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Güvenlik İşleri ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcısı Elçi Fatma Ceren Yazgan konuşmacı olarak yer almışlardır.
 
Hocalı soykırımının tanıklarından olan Elman Mammadov, bahsekonu trajedinin yaşandığı gece yerel halkın Ermeni güçlerine karşı kahramanca direnişini vurgulayarak olayların akışını anlattığı konuşmasında, uluslararası toplumun bu korkunç felakete yönelik sessizliğini de kınadığını belirtmiştir.
 
Sunumunda konunun tarihsel perspektifine değinen Aygün Attar, Hocalı soykırımını 20. yüzyılın sonlarında gerçekleşen enkanlı ve en ağır soykırım olarak nitelendirmiştir.
 
Büyükelçi Lütem konuşmasında, Hocalı`da gerçekleşen toplu katliamların faillerinin hak ettikleri şekilde cezalandırılmadıkları sürece benzer olayların yaşanmaya devam edeceğini belirtmiştir. Büyükelçi Lütem ayrıca Ermeni zulmünden sadece Türklerin ve Azerbaycanlıların değil, diğer ulusların da muzdarip olduklarını sözlerine eklemiştir.
 
Oleg Kuznetsov sunumunda Karabağ`da 1988 yılında başlayan çatışmanın mevzuatta bir terörist savaş olarak tanımlandığını belirtmiştir. Bu tanım silahlı gruplar tarafından işlenen suçlar, rehin almalar ve silahlı isyan gibi terör odaklı suçlardan kaynaklanmaktadır. Atlanmaması gereken bir diğer nokta da, o dönem pek çok Ermeni generalin Sovyetler Birliği dışından olduğu gerçeğidir. Bu hususiyet meseleyi bir uluslararası terörizm konusu haline getirmektedir. Bu aynı zamanda üçüncü tarafların da çatışmaya aktif katılımını ispatlamaktadır.
 
Hakan Yavuz, konuyla ilgili görüşlerini açıkladığı konuşmasında, bunu insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak nitelendirdiğini ve konuya ilişkin daha fazla farkındalık yaratmak için akademik araştırmalarla yayınları artırmak üzere el ele vermeye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. 
 
Elçi Yazgan konunun terör boyutuna değinerek insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili farkındalık yaratmanın önemini vurgulamıştır.  Yazgan ayrıca, terörizmin Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından belirlenen suçlar listesine eklenmesinin gereğini de vurgulamıştır.
 
Soru ve cevap bölümünün ardından ikinci panele geçilmiştir.